Başvurmadan Önce

Ülkemizde yapılan marka başvurularının ezici bir çoğunluğu bildiğimiz klasik mana da düz yazı ile yazılan ve/veya yanında bir de görsel öğe (Logo, şekil vb.) bulunduran unsurlardan oluşuyor.

Sınai mülkiyet yaşayan ve dolayısıyla gelişen, büyüyen bir kavram. Doğal olarak başka marka türleri de hayatımıza girmeye başladı. Ancak vekillerin bir kısmının bilmemesi, TürkPatent’in mevzuatında bazılarının yer almaması ya da uzmanların dahi başvuru sahiplerinin hangi formatta sunulması gerektiğini bilmedikleri bazı marka türleri var.

Buna ek olarak halen Avrupa ve ABD ofislerinde kabul edilen farklı marka türlerinin bir kısmının da marka niteliği taşıyıp taşımadıkları tartışmalı.

Ama halen yürürlükte olan mevzuat ve uygulamalar açısından bakarak marka müracaatlarının reddini gerektiren 2 temel noktayı biraz konuşalım istedik.

Bu noktalardan birincisi, markanın “mutlak ret” nedenleri. Bu nedenler markanın kendisinden kaynaklanan (anlam, görünüm, ifade tarzı vb.)

Diğer nokta da “nisbi ret” nedenleri. Bunlar da çeşitli şekillerde üçüncü kişilerin hakları ile çakışma durumları nedeniyle oluşur.

Mutlak ret nedenlerine bir göz atalım. Bu nedenler, TürkPatent’in marka başvurusunu yayına çıkartmadan da reddettiği nedenlerdir.

 

  1. Ayırt edici olmayan işaretler: Örneğin standart karakterlerle ifade edilen bir soru işareti, standart ve basitçe çizilmiş bir üçgen ya da kare görseli bu maddeye iyi birer örnektir.
  2. Ticarette herkesin kullanabildiği kelime, görsel ya da kavramlar: Bir işin tanımı ya da genel adından oluşan kelimeler marka olarak o faaliyet alanı için tescille korunamazlar. Para, sanayi, şirket, turizm gibi ifadeler bu iş kollarında birer marka olarak tescillenemezler.
  3. Benzerlik: Daha önce tescil edilmiş bir markaya olan benzerlik nedeniyle bir başvuru TürkPatent tarafından başvuru aşamasında reddedilebilir.
  4. Ürünün kalitesi ya da coğrafi işareti konusunda aldatabilecek ifadeler: Karadeniz çayı ya da güven çocuk kıyafetleri 2 örnek olarak verilebilir. Ülkemizde üretilen çayın %99’u Karadeniz bölgesinde yetişir dolayısıyla bu ifade marka için bir ayırt edici durum oluşturmaz. Çocuk kıyafeti taşıdığı hassasiyet nedeniyle zaten güvenli olmalıdır. Bu da bir marka için ayırt edici bir özellik oluşturmaz.
  5. Ürünün doğası gereği ya da üretim şekli nedeniyle aldığı form ile tanımlanan markalar: Sporcular için cirit ya da sırık üreten bir firmanın son derece klasik ve üretim konusu dile getirildiğinde ilk alnına gelen şeklin ayırt edicilik taşımaması halidir.
  6. Cins, vasıf, kalite ya da miktar bildiren ibareler: Çelik conta, first class, en çok satan vb. ifadeler birer örnektir.
  7. Kamu düzenine ya da genel ahlak kurallarına aykırı ibareler: Yasa dışı ilen edilen örgüt isimleri, küfürler ya da bunların sembolleri bu açıdan iyi örneklerdir.
  8. Tescilli coğrafi işaretler: İnegöl Köftesi, Malatya Kayısısı, Gemlik zeytini gibi ibareler ilgili ürünlerde birer marka başvurulmaları halinde reddedilirler.
  9. Kamuya mal olmuş ya da tarihi, kültürel işaretler: “Atatürk” adı ya da kendisini andıran görsel unsurlar ya da Nasreddin Hoca / Mevlana gibi kültürel olarak topluma ait olduğu kabul görmüş değerler, marka olarak tescillenemezler.
  • Dini sembol ya da ifadeler: Kabe, amin, Ayet-el Kürsi gibi ibareler mutlak ret nedenidir.
  • Paris sözleşmesine göre tanınmış markalar: 200’e yakın ülke tarafından kabul edilen Paris anlaşmasının taraf ülkelerince “tanınmış” ya da “meşhur” kabul edilen markalar bu kapsamda tüm sınıflar için reddedilir. Mercedes, Armani, Boeing, Samsung, Pınar, Vakko vb. bilinen markaları tanımlayan ibareler içeren başvurular ülke ofislerince mutlak ret kapsamında değerlendirilir.

 

Nisbi ret gerekçeleri için, “çeşitli şekillerde üçüncü kişilerin hakları ile çakışma durumları nedeniyle oluşur” dedik. Nisbi gerekçeler genellikle benzerlikle oluşur.

Daha önceden tescille koruma altına alınmış bir markaya bilerek kötü niyetle ya da bilmeden, istemeden de olsa benzer nitelik taşıyan ibareler reddedilebilir.

Nisbi red gerekçeleri yine genellikle markaların bülten aşaması denilen, üçüncü şahısların görüşüne açıldıkları 2 aylık süre içinde ortaya çıkar. Yani üçüncü bir tarafın bu bültenleri takip edip, kendi markasına benzer olduğu iddiası ile gerçekleştirdiği itirazla ilgili başvuru reddedilebilir.

İnter / İ.N.T.E.R

Buderus  /  Bude-rus

Float / Flaot

türü başvurular itiraz ile reddedilme riski taşımaktadır.

Türk Patent bazı durumlarda kendisi de henüz başvuru aşamasında da benzerlik nedeniyle markaları reddetmektedir.

Bunun dışında “aynılık, ayırt edilemeyecek derecede benzerlik, karıştırılabilecek, ilişkilendirilebilecek derecede benzerlik, eskiye dayalı kullanım” gibi durumlar da nisbi red nedenleridir.

Her yıl ortalama 100 bin marka başvurusunun yapıldığı ülkemizde marka olabilecek ibarelerin de sayısı her geçen gün azalmakta ve sınai mülkiyet açısından marka olabilecek bir “marka” bulma da zorlaşmakta.

Bu nedenle bir vekil ile çalışın diyoruz. Tüm bu mevzuatı ve zaman içinde oturan uygulamayı doğal olarak sizden daha iyi bilen bir uzmana başvuru öncesinde danışın. İnanın israf değil bu bütçeler. Üstelik geri gelemeyecek bir de kaybedilen zaman var.

Özellikle de yurt dışı başvurularında ülke kültür ve mevzuatları yerine göre fazlasıyla değiştiği düşünüldüğünde, işi bilen bir vekil neredeyse şart oluyor.

 

 

 

 

 

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Facebook

LinkedId