Vekille Çalışmak ya da Çalışmamak? İşte Bütün Mesele Bu !

Geçen hafta ülkemizde patent ve marka vekilliği sınavı yapıldı. Pek çok insan ülkenin çeşitli yerlerinden kalkıp bu sınava girmek amacıyla Ankara’ya gitti. Umarım hak eden başarır ve başaran da çok olur. Bu insanların hepsi yüksek öğrenip görmüş üniversite mezunu ve aslında bir meslek sahibi insanlar.

Kazananlar patent ve/veya marka vekili sıfatını da özgeçmişlerine ekleyecekler. Peki nedir bu patent/marka vekilliği ne işe yarar? Biraz bunu konuşalım istedim.

Türkiye dünyanın en büyük 20 ekonomisi içinde yer alıyor. Her yıl ortalama 100.000’in üzerinde marka, 15.000 civarı patent başvurusu ve 40.000’in üzerinde endüstriyel tasarım başvurusu yapılıyor.

Ülkemiz sanayisinin büyüklüğü düşünüldüğünde, bu denli düşük sayıda buluşun olması ortaya sıkıntılı bir tablo çıkarmaktadır. Neye göre düşük derseniz, direkt olarak teknolojisi simgelediği için patentten alayım sayıları. Almanya’da 90.000, Japonya’da 350.000, ABD’de 500.000’den fazla patent başvurusu yapılıyor.

Bu tabloda yazanlardan biri ülkemizde hala Ar-Ge çalışmalarının çok yetersiz olduğu, üretimin eski teknolojilere dayandığı ve maalesef taklitçi zihniyetin aşılamadığıdır. Diğeri ise hangi buluşların tescille korunabildiğinin, markalı ürünün sağladığı katma değerin, tasarımın günümüz dünyasında ifade ettiği değerin ve bunları korumanın öneminin kamuoyunda yeterince bilinmediğidir.

Özellikle ekonomik daralma süreçlerinde ürün ya da hizmette yenilik yapmak, inovasyon gibi kavramlar daha öne çıkıyor daha fazla konuşuluyor. Krizi aşmanın yolu farklı ürünlerle tüketicinin önüne çıkmaktır.

Esnaf, sanayici ya da girişimci dediğiniz adamlar her gün belirli mal ve hizmetleri satabilmek için tüketicisinin beğenisine sunan, bu savaşı her gün yaşayan çok büyük bir iş adamı grubudur.

Her gün bu savaşa giriyorlar ama belki de en büyük silahları olacak fikri mülkiyet konularını yeterince bilmiyorlar. Yaptıkları yenilikleri nasıl koruyacaklarını, nasıl farklılaşabileceklerini, rakiplerinin neler yaptığını veya ortak hedef olan ihracat noktasında yabancı ülkelerde bu haklarını nasıl koruyacaklarını yeterince bilmiyorlar. Bu konularda uzmanlığı olan, meslek olarak fikri mülkiyeti seçmiş insanları yani patent/marka vekillerini de bu çerçevede tanımıyorlar.

Dolayısıyla onlara standart mal veya hizmet aldıkları bir tedarikçi gibi davranıyorlar. Vekillerle çalışırken onlardan ne beklenmesi gerektiği, ne alınabileceği ve bunları kaç paraya almak gerektiği konusunda büyük sıkıntı olduğunu düşünüyorum.

Burada bir parantez açayım; yazıda bahsedilen vekil türü yaptığı işi bilen, bunu bir meslek olarak almış vekillerdir. Her meslekte olduğu gibi, bizde de çürük elmalar var ve her zaman da olacaktır. Tıpkı kötü koltukçu, kötü araba satıcısı ya da kötü bilgisayarcı olduğu gibi.

Arabasını değiştirirken, markasına ve kendisine sağlayacağı değeri son derece rasyonal bir şekilde ölçen! İşadamlarımız; konu şirketlerini bir üst seviyeye çıkartacak inovasyon ve markalaşma konusunda atılacak adımları kendilerine anlatan ve gereğini hakkıyla yapacak olan vekili değerlendirirken “ne kadar az harcasam o kadar iyi” mantığıyla hareket ediyor.

Her zaman daha ucuza yapacak biri olacaktır. Bunu işverenler kendi mal ve hizmetlerini satarken de yaşıyorlar ve daha şikayetlerini bitirmeden “şu patentçi başvuruyu şu kadara yapıyor, sen de buna yapıyorsan yap” diyerek kesip atabiliyorlar.

Basitçe şöyle tarif edelim. Arsanız var ve üzerine ev yaptıracak ve içinde yaşayacaksınız. Mimar ve müteahhitin  güvenilir biri olmasını ve malzemeden çalmamasını istersiniz değil mi? Evet diyorsanız, lütfen şirketinizin fikri mülkiyet varlığını yönetecek kişilerin de güvenilir ve malzemeden çalmayan kişiler olacağından emin olun. Ve lütfen malzemeden çalmayacaklarını garanti edecek ücretleri isteyenleri de kırmamaya çalışın.

Gelelim vekil firmaya ne sağlar, ondan ne beklemek lazım kısmına.

Her şeyden önce, yapılacak tüm başvuruların şekil ve evrak açısından eksiksiz olmasını sağlar. Buna ek olarak başvuru öncesi derinlemesine ön araştırma yapıp riskleri olabildiğince azaltırlar.

Fikri mülkiyet hakları üzerinden ilgili sektör ve rakipleriniz konusunda çok ciddi bilgi edinme imkanınız var. Pek çok bilinçli firma ürünün piyasaya çıkartmadan önce ilgili başvuruları tamamlıyor. Sadece bu bile düzenli takip edilmesi durumunda ciddi veriler sağlar diye düşünüyorum.

Başvurularını kendisi yapmış ya da kötü vekillerle çalışmış olan pek çok firma ile tanıştık bugüne kadar. Bu firmaların çoğu, süreçlerin tamamına hakim olmadıkları ya da vekillerince doğru bilgilendirilmedikleri için bir noktada yapılması gerekeni yapmadıkları için hak kayıpları yaşamışlar. Mesela marka başvurusu doğru yapılmış. Ama ilgili marka bültende ilana açıldığında gelen bir itiraz hak sahibine bildirilmemiş ya da hak sahibi kendisi başvuru yaptığı için konuyu takip etmemiş. İlgili itiraza savunma yazılmadığı için marka Türk Patent ve Marka Kurumu’nca reddedilmiş. Bu şekilde yaşanmış pek çok örnek anlatabiliriz size.

Başka bir konu, fikri mülkiyet haklarını çok da faal şekilde kullanmayan firmalarla ilgili. Bu tür firmalarda konu bir personelin üzerine yıkılır ve genelde de o personel konuyu bilmediği için hiçbir şekilde gidişe müdahale edemez. Bu tarz bir durumda ya işi bilen birini istihdam etmeniz gerekir ya da bir vekille çalışıp, ona sadece doğru soruları sorarak konuyu yönetebilir ve gereksiz bir personel maliyetine girmezsiniz.

Vekiller pek çok durumda işletmenize özel alternatif çözümler üretebilir. Kağıt üzerinde size uygun görünen bazı durumların, pratikte nasıl yürüdüğü ve sonuçlandığını daha önce yaşadıkları için farklı öneriler sunabilirler. Özellikle yurt dışı başvurularda ilk anda çok maliyetli ve kolay görünen toplu başvuru sistemleri belli durumlarda her ülkenin kendi mevzuatında bulunan bazı noktalarda başvurunun başarısız olmasına sebep olabilir. Bu nedenle örneğin, vekil size gelip daha fazla harç ödemesi yapalım ama bu ülkeler için ülkesel başvuru yapalım diyebilir. Gerekçelerini iyi dinleyin derim.

Özetle patent/marka vekilleri, işinizi ve ürünlerinizi daha karlı hale getirmek için çabalayan insanlardır. Ve fikri mülkiyet işi gerçekten kulaktan dolma bilgilerle ilerlenmeyecek kadar uzmanlık gerektiren bir konudur.

Aklınıza takılan bir konu olduğunda mutlaka vekillere danışın, müşterisi olsanız da olmasanız da gereken yardımı göreceğinize emin olabilirsiniz.

 

 

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Facebook

LinkedId