Dünya’da Hiçbir Şey Bundan Sonra Aynı Olmayacak ? (Mı)

Şu sıralar pek çok insan, devlet adamı, filozof ve ekonomist corona meselesi bittikten sonra dünyada pek çok şeyin değişeceğini iddia ediyor.

Biz de dünyaya karşı kendini sorumlu hisseden insanlar grubunda olmanın bir gereği olarak bu konuya kafayı yoruyoruz.

Medyayı ve sosyal medyayı taradığımız da bu konuda çok büyük beklentiler oluşmaya başladığını görüyoruz.

Önce aşağıda bundan sonra tamamen değişmesini talep ettiğimiz 4 konuya ilişkin uluslararası otoritelerin hazırladıkları rakamları dikkatinize sunup bir durum tespiti yapalım.

Dünya nüfusunun % 46’sı yani 2.800.000.000 insan, Dünya Bankası tarafından tespit edilen günlük 2 ABD doları olan, yoksulluk  sınırının  altında  yaşamaktadır.  1.200.000.000  insan  ise  günlük  1  ABD  doları  olan  açlık  sınırının altında  yaşamaya  çalışmaktadır. Her  yıl  yaklaşık olarak 18.000.000  insan yoksulluğa  bağlı sebeplerden  dolayı çok erken yaşta  hayatlarını  kaybetmektedirler. Bu rakam  toplam insan ölümlerinin üçte birine  eşittir. Her  gün 34.000’i  beş  yaşın  altında çocuklar  olmak  üzere  toplam  50.000  insan  yoksulluğa  bağlı sebeplerden  dolayı ölmektedir

Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 2019 raporuna göre, 2018 yılında dünyada yaklaşık 821 milyon kişi yetersiz beslenme sorunu yaşadı. Bir başka ifadeyle 2018’de dünyada her dokuz kişiden biri, açlık ile karşı karşıya kaldı. Raporda, bu sayının 2015 yılından sonra artışa geçtiği ve 2018 itibarıyla 2010-2011 senelerindeki seviyeye yeniden yükseldiği belirtiliyor.

UNICEF’in yayımladığı “Çocuk Ölüm Oranları ve Trendleri” adlı rapor, 2030 yılına kadar 60 milyon çocuk ölümü gerçekleşmesini öngörüyor. Raporda bahsi geçen 60 milyon çocuğun tedavi edilebilir hastalıklardan dolayı hayatını kaybedecek olmasına dikkat çekiliyor. Özellikle bazı Afrika ve Güney Asya ülkelerindeki yetersiz tedavi koşullarının ölümlere yolaçacağı belirtiliyor.

İstatistiklere göre 2016’da 5,6 milyon çocuk hayatını kaybetmişti. Uzmanlar bu sayının, 1990 yılında yaşanan 12,6 milyon ölümle karşılaştırıldığında büyük bir düşüş trendi gösterdiğini ancak yine de “kabul edilemez seviyede yüksek” olduğunu ifade ediyor.

Uzmanlar çocuk ölümleri trendinin bu şekilde devam etmesi halinde 2017 ve 2030 yılları arasında beş yaşın altındaki 60 milyon çocuğun hayatını kaybedeceğini ve bunların yarısını ise yeni doğan bebekler oluşturacağını söylüyor.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsünün (SIPRI) “Dünyada Askeri Harcamadaki Eğilimler 2018” raporu yayımlandı. Rapora göre, 2018’de küresel savunma harcamaları, 2017’ye göre yüzde 2,6 artarak 1 trilyon 822 milyar dolara ulaştı.

Dünyada 2018’de silahlanma için harcanan toplam miktar küresel gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 2,1’ini oluşturdu. ABD, Çin, Suudi Arabistan, Hindistan ve Fransa 2018’de en fazla askeri harcamayı yapan 5 ülke oldu. Rapora göre, bu 5 ülke küresel savunma harcamalarının yüzde 60’ını yaptı.

İşte her sabah uyanıp, her birimizin kendi düzeni içinde sürdürmeye çalıştığı hayat dünyada böyle yaşanıyor.

Bütün bu acayip durum oluşana kadar, hemen hiçbir konuda hiçbir şey yapmayan insanlık ve bizi yöneten sistem – kurumların Corona sebebi ile birden bir aydınlanma yaşaması gerektiğini düşünüyoruz.

Buradaki soru şu olmalı bizce. Bu durumun oluşmasını sağlayan çıkar sahipleri sizce bu durumu bilmiyorlar mıdır? Bir sabah Corona bitti dendiğinde, “Aaaa evet ya biz dünyaya ne yapmışız” derler mi acaba?

Mesela toplamda 100 milyon!!!! insanın ölümüne yol açan İspanyol gribi sonrasında ne olmuştu tekrar düşünelim.

Yoksa fırsattan istifade, bu gezegenin kaynakları bu nüfusu kaldırmaz ve bunca teknolojik vs. gelişme içinde birey bir şey başaramazsa kendi kabahatidir, başkasının değil şeklinde özetlenebilecek bu adaletsiz sistemi sürdürmek için kıskacı daha da daraltma durumu yaşanır mı?

Dünyanın bazı yerlerindeki yönetim kademelerinde isimler ve resimler değişecektir ama insanın maddi varlıklara olan tapınma ihtiyacının her şeyi meşru kılmak için kendi “ahlakını” yeniden yaratacağını düşünüyoruz.

Atladığımız bir konu da insan – doğa – hayvan ilişkisi. Şu sıralar virüsün bir yarasadan insana geçerek pandemi durumuna kadar geldiğimiz iddia ediliyor. Uzmanlar vahşi yaşama bu kadar yaklaşmamız ve onları yerlerinden etmemiz nedeniyle kısa süreler içinde benzeri salgınları görme ihtimalimizin çok fazla olduğunu söylüyorlar.

Aşağıdaki videoda insanlarla hayvanların yer değiştirdiği bir dünya tasvir ediliyor. Umarım dünya üzerindeki herkes bu videoyu sonuna kadar izleyebilir. Bir an için bu gezegene ne yaptığımızı ve aslında bu gezegende fazlalık olanın “insan” olduğunu anlayabilir.

Umarız ki  gezegenimiz bundan sonra, herkesin eşite yakın şartlarda yaşayabildiği barış dolu bir film senaryosu tadında bir yer olur.

Ama unutmayın pek çok bilimkurgu filmi aslında, bilim insanlarını dinlemeyen politikacıların hikayesidir…

 

 

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Facebook

LinkedId