5. Maddede “Devrim”

İnsan doğası gereği umut doludur ve genellikle karşılaştığı durumlara dair olumlu senaryonun başına geleceği üzerinden bir kodlamaya sahiptir.

Her zaman söyleriz fikri ve sınai mülkiyet de hayatın içinde yer alan bir konudur ve nefes alıp verir. Durum bu olunca potansiyel bir marka sahibi de uygun gördüğü marka ismi için ilk anda nasılsa tescille korunur diye bir ön kabul içinde olabiliyor.

Oysa bazı durumlarda bulduğunuz isim marka olarak tescil edilemez. Hatta Türk Patent bu tarz durumları mutlak ret sebebi sayar.

Tam da içinde bulunduğumuz Şubat ayında böyle bir durum basına yansıdı. Teknik detaylara girmeden olayı şöyle özetleyebiliriz: İki firma arasında “Devrim” marka adı konusunda bir uyuşmazlık oluşur. Konu karşılıklı davaların sonuçlanması ve temyiz işlemlerinin ardından Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na gelir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ndan, 1960’larda ülkemizin deneyimlediği ilk otomobil üretme macerasında ortaya çıkan aracın ismi olan “Devrim” markası için “Türk tarihi ve kültürü için önemli ve topluma mal olmuş bir değerdir ve bu isim başka markada kullanılamaz” kararı çıktı.

Gerekçeli kararı henüz görmedik ancak, 10 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı kanunun 5. Maddesi’ne atıf olacaktır diye düşünüyoruz.

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 5. Maddesi bu mutlak ret nedenlerini düzenler. Mutlak ret; kanunda sayılmış halleri ihlal eden marka isimlerinin, Türk Patent tarafından başvuru aşamasında reddi anlamına gelmektedir.

Peki bu haller nelerdir? Derseniz, aşağıda örneklerle aktarmaya çalışalım.

 

  1. Herhangi bir ayırt edicilik taşımayan işaretler: Sınai mülkiyet açısından ( markanın tanımına buradan ulaşabilirsiniz) markanın olmazsa olmaz koşulu ayırt ediciliktir. Örneğin; sıradan fontlarla yazılan bir soru işareti (?), eşittir simgesi (=) ya da yüzde işareti (%) gibi şekil ya da anlatımlar marka olarak tescil edilememektedir.
  2. Ticaret alanında cins, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer ya da coğrafi kaynak belirten işaretler : Örneğin: Sağlıklı Elma diye bir ifade marka olarak tescil edilemez. Çünkü gıda maddeleri zaten sağlıklı olmak zorundadır.
  3. Benzer işaretler: Genellikle çok bilinen yabancı markaların isimlerinde yapılan ufak değişikliklerle karşımıza çıkabilen durumlardır. Hugo Boss – Hugo Poss, Samsung – Samsong gibi örnekler verilebilir.
  4. Ticari hayatta herkesin kullanmakta olduğu işaretler: Çek, Senet, Doktor, Avukat vb. işaretler marka olarak kullanılamazlar. Ör: “Senet” ismi, finansal hizmetler sunan bir şirketin markası olarak kullanılamaz.
  5. Ürünün doğası gereği ortaya çıkan şekil ya da başka bir özelliğine ait işaretler: Yuvarlak Lastik, bir araba lastiği üreticisi için marka olarak kullanılamaz. Çünkü araba lastiği işlevi itibariyle yuvarlak olmak zorundadır.
  6. Mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak işaretler: Karadeniz ibaresi bir çay ya da fındık üreticisi için marka olarak kullanılamaz.
  7. Kamu düzenine, genel ahlaka aykırı işaretler: Yasa dışı örgüt adları, argo sözcükler, küfürler bu kapsamda marka olarak tescil edilmezler.
  8. Tescilli coğrafi işaretler: İnegöl Köftesi, Adana Kebabı, Lületaşı gibi ibareler marka olarak kullanılamaz.
  9. Paris sözleşmesi kapsamında meşhur markalar: Nike, Adidas, Ipone, IBM gibi ibareler marka olarak tescil edilmezler. Burada benzerlikte farklı olan kısım, Paris sözleşmesine göre tanınmış marka kabul edilen markalar, ülkemizde tescilli olmasa bile bu bağlamda yeni yapılan başvurunun tescile bağlanmasına engeldirler.
  10. Kamuya mal olmuş tarihi ve kültürel değerler: Mevlana, Keloğlan, Aşık Veysel ve bu yazının konusu olan Devrim gibi ibareler, tüm toplumun ortak değeri olduğu için tescile engeldir.
  11. Dini değer ve sembolleri taşıyan işaretler: Kevser, Rahim, Nas, Mina gibi ibareler üzerinde kullanılacağı ürüne bağlı olarak tescil edilebilir. Fatiha, Ayet-el Kürsi, Kabe, Hacerül Esved gibi ifadeler hiçbir mal ya da hizmet sınıfı için marka olarak tescil edilemez.

 

SMK’da yer alan bu ve benzeri hallere takılmadan bir marka başvurusu yapmak için, ön araştırma yapılması şarttır.

Özellikle de yurt dışında bir marka başvurusu yapılacaksa yukarıda anlattığımız durumların tamamı ve daha fazlası, ilgili ülkenin kültürel yapısı ve yasal mevzuatına göre değişkenlik gösterir.

Tam da bu nedenle bir marka için uygun başvuru sistemi, diğeri için uygun olmayabilir. Dolayısıyla tescil işlemlerinde uzman bir marka vekilinden yardım alınmalıdır.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Facebook

LinkedId