Yaş 1500… Yolun Yarısı Eder

Parkta çocuğunuzla oynarken bir arkadaşına rastladığınızda, yabancı çocuğa sorduğunuz ilk sorular ne olur ?

Tahmin edeyim… Adın ne ?, kaç yaşındasın sen ? muhtemelen 3. Soru da kimin çocuğusun sen olur. Belki pek çok markanın bir arada satıldığı bir mağazada alışveriş yaparken gözünüze çarpan marka hakkında değildir ama, mesela internette çok tanımadığınız ama çeşitli nedenlerle size cazip gelen bir marka hakkında da benzeri sorular aklınıza gelmez mi?

Neymiş bu marka (Hiç duymadım ya da a evet bir – iki kere görmüştüm) ya da acaba hangi firmanın markası bu diye düşündüğünüz olmuştur sanırım.

Spoiler vereyim: Bu yazı bundan sonraki kısmında 2. Sorunun cevabı etrafında şekillenecek.

Konumuz eski ya da bu kavramı ilk duyduğunuz da aklınıza gelen zaman dilimi itibariyle 100 yıllık markalar..

Fakat biraz daha geri gideceğiz zamanda. Ne kadar derseniz, yaklaşık 1.500 yıl öncesine. Bileği güçlü olanın hayatta kaldığı, adaletin kılıçla sağlandığı zamanlara. 1.000 – 1.500 yıl önce ne markası diyebilirsiniz. Milattan sonra 578 yılında Japonya da kurulan Kongo Gumi inşaat firmasından (2006 ‘da finansal nedenlerle kapandı firma) bahsediyoruz. Üstelik Kongo Gumi tek örnek de değil. Hoshi isimli bir şirket de 718 yılından beri ayakta. Bugün 46. Kuşak tarafından yönetiliyor.

Batıda da örnekler yok değil. Milattan sonra 705 yılında kurulan Nishiyama Onsen Keiunkan isimli otel, Avurturya’da 803 yılında kurulan Stiftskeller St. Peter isimli restoran, 900 yılında İrlanda’da faaliyetine başlayan Sean’s Bar isimli pub, Şarap bağcılığı ile uğraşan Fransız Chateaude Goulaine şirketi 1000 yılında, zeytinyağı üreten İtalyan Carone Ricasoli şirketi 1114 yılında kurulmuştur. Listeyi uzatmak mümkün.

Geçen süre zarfında gezegenimizde neler yaşandı şöyle bir aklınızdan geçirin. Kavimler göçü, Bizans yıkıldı, İstanbul düştü, Da Vinci, Amerika keşfedildi, Fransız İhtilali, Napolyon, Osmanlı İmparatorluğu, üzerine güneş batmayan İngiliz Sömürgeleri, sanayi devrimi, Newton, Einstein, Henry Ford, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti, 2 dünya savaşı, uzay çağı ve en son içinde yaşadığımız “şeylerin interneti” ya da  kimilerine göre sosyal medya çağı.

Sevgi, tutku, bağlılık ve süreklilik.

Hayır aşktan bahsetmiyoruz, konumuz bildiğiniz marka. İç görüler, fokus gruplar, sloganlar, görseller, ambalajlar, rakip analizleri, dağıtım noktaları, fiyat politikaları, web siteleri, A/B testleri ve benzeri. Tüm bu teknik çalışmalar gerekiyor burada hem fikiriz ama sanırım bizim sanayici ve iş insanlarımızın atladığı şey işin ruhu.

Yani Kongo Gumi inşaat firmasının 1.500 yıllık tarihinde hiç mi trendler değişmemiştir sizce? Hiç mi inşaat işinin karlılığının düştüğü zaman olmamıştır ? İtiraf edeyim Kongo Gumi’nin hikayesini tam olarak bilmiyorum ama bildiğim bir şey var. O da ülkemizde kendi asıl işini en mükemmel şartlarda yapmak için çalışıp alt yapısına, kurumsallığına yatırım yapmak yerine kısa vadede şu an revaçta, iyi gidiyor diye asıl işini ihmal edip inşaat yapmaya girişen koca koca gruplar olduğu.

Tabii ki istisnalar da var ülkemizde. Hatta pek az insanın bildiği bir 100 Yıllık Markalar Derneği’miz de var. Maalesef bu derneğin pek az sayıda üyesi var. Koska Helva, Ece Ajandası, İlancılık Reklam Ajansı, Komili, Uludağ İçecek, Konyalı Restoran, Eyüp Sabri Tuncer, Karaca’nın da aralarında bulunduğu 27 üyeden oluşuyor.

Buradan bu firmaları 100 yıldan fazla süredir yaşatmaya çalışan herkese saygılarımızı gönderiyoruz.

 

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Facebook

LinkedId