Üç Elma Ağırlığında, Beş Elma Boyunda

  • Tam adı Hello Kitty White, kan grubu da ”A+” 🙂
  • Hello Kitty beş elma boyunda, üç elma ağırlığında.
  • Hello Kitty’nin Mimmy adlı bir ikiz kardeşi var. Mimmy’nin başındaki kurdele, ikizi Kitty’nin aksine solda.
  • Hello Kitty’nin hobileri kurabiye yemek, müzik dinlemek, seyahat etmek ve kitap okumak.
  • Hello Kitty’nin bir kedisi var. Kedisi, Charmmy Kitty’nin boynunda Hello Kitty’nin takı kutusuna ait bir anahtarı ve sol kulağında pembe renkli bir kurdele bulunuyor.
  • Hello Kitty’e göre “Hiçbir zaman çok fazla arkadaşa sahip olunamaz.”

Bu fiziksel ve psikolojik özelliklere sahip olan kişi aslında bir “çizgi karakter”…

Evet yanlış duymadınız, bahsi geçen kişi aslında bir çizgi karakter. ilk defa 1 Kasım 1974’de  Londra’da Japon firması Sanrio tarafından plastik bir cüzdan üzerine dizayn edildi. O zamanlar Hello Kitty’nin bir adı yoktu. Mavi elbiseli sol kulağında kırmızı bir fiyonk olan beyaz bir kedi olarak ilk resmi çizildi.

Sonrası malum.

Hello Kitty inanılmaz bir marka, her yıl 12.000 adet farklı ürünle sevdikleri ile buluşuyor. Bu ürünler kozmetikten tutun da arabaya kadar değişkenlik gösterebiliyorlar. Net bir rakam söylemek çok zor ama Hello Kitty’nin dünya çapında lisanslardan sağladığı gelir milyar dolarlarla ifade ediliyor.

Sağladığı gelir vs, bir tarafa özellikle uzak doğuda o kadar benimsenmiş ki; Örneğin Tayvan’da yanlış yere park etme suçu bulunan bir polis  1 hafta boyunca Hello Kitty armalı üniforma giyme cezasına çarptırılmış.

Hatta 1999’da bir seri katilin kurbanlarının yüzünü Hello Kitty karakterine cevirmeye çalışması oldukça ilginç.

Sanrio’nun Türkiye’deki lisans haklarını temsil eden Max Licensing Kurucusu Diana Magarino’nun verdiği bilgiye göre, ünlü sinema oyuncusu Cameron Diaz sadece sevdiği için karşılıksız olarak bütün açılışlara katılıyormuş.

Bütün bu bilgiler kağıt üzerine çizilen sevimli bir karaktere ait. Ben eminim ki, Sanrio firması bu karakteri yaratırken 10 yıl içinde milyarlarca dolar (1983’te ABD’de bu baraj aşılmış bu arada) ciro getirecek, onlarca ülkede de lisanslanarak kullanım hakkı dağıtırız diye düşünmemiştir.

İşte marka böyle bir “organizma”. İyi bakıp, besleyip büyütürseniz günü gelince bütün taşınmaz varlıkların kat be kat üzerinde bir varlık yaratabiliyor.

Bu arada lisans kelimesi de yazıda sık sık kullanıldı. Biraz bu konuda da bilgi verelim.

Lisans, marka (ya da diğer sınai haklar) sahibinin yani lisans verenin markasını belli bir bedel karşılığında lisans alana kullanma yetkisi verdiği iki taraflı yazılı bir sözleşmedir.

Daha teknik detaylarla okuyucuları sıkmayalım. İlgilenenler bilgi@interpatent.com.tr adresine mail atabilir ya da 0212 216 01 06 no’lu telefondan bize ulaşabilir.

Ancak mutlaka dile getirilmesi gereken bir konu var. O da lisans sözleşmesinin mutlaka Türk Patent ve Marka kurumunun kayıtlarında tescil ettirilmesi gerektiğidir. Aksi taktirde karşılıklı hak kayıpları yaşanabilir.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Facebook

LinkedId